Priene Antik Kenti'nde muhteşem keşifler
Ege'nin masmavi sularıyla çevrili, Söke ilçesinin 15 km güneybatısında, Samsun Dağı'nın güney yamacında yükselen Priene Antik Kenti, tarihin derinliklerinde kaybolmuş bir hazine gibi duruyor.
İlk izlerine M.Ö. 7. yüzyıl ortalarında rastlanan bu antik kent, olağanüstü konumuyla dikkat çekiyor. 370 metrelik yüksek bir kayanın üzerine kurulması, saldırılara karşı stratejik bir avantaj sunmuş. Aynı zamanda, yüksek bir noktada olması, kenti farklı yönlere yayılmış göz alıcı yapılarıyla birlikte görünür kılmış. Priene, Ion Birliği'nin bir üyesi olarak tarihe geçmiş ve günümüze kadar önemini korumuş.
Eski Şehir Planlamasına Hayran Kalacaksınız
Priene Antik Kenti, zaman içinde çeşitli krallıkların egemenliği altına girmiş. M.Ö. 133 yılında o zamanın Pergamum Kralı olan II. Attalus'un ölümünden sonra Roma'ya devredilmiş ve uzun bir süre Roma egemenliği altında kalmış. Kentin planlaması ise dönemin en ünlü mimarlarından biri olan Miletli Hippodamus'un "grid sistemi" adını verdiği düzenle yapılmış.
Priene Antik Kenti'ne Nasıl Gidilir?
Priene Antik Kenti'ne Söke'den kalkan minibüslerle veya özel araçla ulaşabilirsiniz. Kentin girişi ücretlidir. Müze Kart sahipleri ücretsiz olarak giriş yapabilir.
Priene'de Görülecek Yerler:
Priene Antik Kenti'nde yukarıda bahsedilen yapılara ek olarak, birçok hamam, stoa, anıt mezar ve çeşme de bulunmaktadır. Ayrıca, kentte bir arkeoloji müzesi de yer almaktadır.